44 Yıldır Soruyoruz: Mahmut Kaya Nerede?
28.12.2024- 1031. HAFTA
44 Yıldır Soruyoruz: Mahmut Kaya Nerede?
Bugün 2024 yılının son
cumartesi. Yılbaşı telaşı başladı, insanlar sevdikleriyle birlikte yeni yıla
girme planları yapıyor. Ancak biz, gözaltında kaybedilen sevdiklerimizin
akıbetini öğrenme çabamızın boşa çıkarıldığı bir yılı daha geride bırakmanın
derin kederi içindeyiz.
Kayıp yakınlarının,
sevdiklerinin akıbetine ve nerede olduklarına dair gerçeği öğrenme hakkı,
herhangi bir sınırlamaya tabi olmayan mutlak bir haktır. Devlet, kaybedilen
kişinin akıbeti ve yeri hakkındaki gerçeği saklayamaz. Bu hakkın engellenmesi,
kayıp yakınlarının yaşadığı ıstırabı daha da artırdığı gibi yeni ihlallere de
yol açar.
21 yaşındaki Mahmut
Kaya, 23 Aralık 1980 tarihinde Kars’ta, Maraş Katliamı’nın yıl dönümü
vesilesiyle “Maraş Katliamı’nın hesabı sorulacaktır” yazılı bir pankart asarken
yakalandı. Gözaltına alındıktan sonra, Sıkıyönetim Komutanlığı tarafından
siyasi şube müdürlüğüne götürüldü. Birçok tanık beyanına göre, Mahmut Kaya, on
gün süren ağır işkencenin ardından, 3 Ocak 1981 tarihinde öldürüldü. Bedeni
kaybedilen Mahmut Kaya’dan bir daha haber alınamadı.
Kaya Ailesi’nin
Erzurum’daki evini telefonla arayan bir kişi, Mahmut’un emniyette olduğu
bilgisini verdi. Bunun üzerine Kars’a gelen Sebahattin Kaya, ilgili kurumlara
başvurdu. Kars Valisi ile görüştü. Ancak Mahmut’un gözaltına alındığı inkâr
edildi.
Mahmut ile birlikte
gözaltında tutulan diğer kişiler mahkemeye çıkartıldıklarında, Mahmut Kaya’nın
işkence sonucunda öldürüldüğünü detaylı bir biçimde anlatarak suç duyurusunda
bulundu.
Israrla başvurularını
sürdüren Selahattin Kaya’ya 9 Ekim 1982 tarihinde Sıkıyönetim Komutanlığı’ndan
“Mahmut Kaya adlı şahsın gözaltına alınmadığı, tutuklanmadığı ve ildeki
cezaevinde bu isimde bir hükümlü ve tutuklu bulunmadığı” cevabı verildi ve
ardından dosya kapatıldı.
2011 yılında TBMM İnsan
Hakları İnceleme Alt Komisyonu’nun Cemil
Kırbayır ile ilgili yaptığı araştırma sonucu hazırladığı 350 sayfalık raporda
Mahmut Kaya’nın gözaltında öldürülmesi de detaylı bir biçimde yer aldı. Dönemin
yetkilileri ve tanıkları ile yapılan görüşmeler sonucunda hazırlanan kapsamlı
raporda, Mahmut Kaya’nın gözaltında öldürülmesine karışan görevlilerin ve bu
olaya göz yuman yetkililerin isimleri yer aldı.
TBMM Komisyonu’na da
konuşan tanıklardan Davut Aksu şunları söyledi: “Mahmut Kaya diye bir insanı
getirdiler. Yılbaşı da olabilirdi, yılbaşını bir gün geçmiş de olabilirdi, o
süre zarfında yoğun bir işkence yapıldı. Yan yana bağlandık, belden aşağısı
simsiyah olmuştu. Sanıyorum saat üç sıralarıydı, ‘Bitlis'te beş minare’ diye
bir türküyü okudu, ağzından su geldi ve yanımda bu insan öldü. Bizi yandaki
odaya aldılar. Mahmut Kaya’nın nabzını kontrol ettim, öldüğünü anladım.”
Bu ve benzeri çok sayıda
tanık beyanlarına rağmen, Mahmut’un akıbeti hala karanlıkta bırakılmaya,
failleri cezasızlıkla korunmaya devam etti.
Devlet suçlarına maruz
kalanların ve suça tanıklık edenlerin ifadeleri uluslararası hukukta birinci
dereceden kanıt olarak kabul edilmektedir. Mahmut Kaya’nın gözaltında
kaybedilişinin 44.yılında, inkara son verilerek adaletin sağlanması talebimizi
tekrarlıyoruz.
Kaç yıl geçerse geçsin;
Mahmut Kaya için, tüm kayıplarımız için adalet istemekten, devletin evrensel
hukuk normları içinde hareket etmek zorunda olduğunu hatırlatmaktan
vazgeçmeyeceğiz.
Cumartesi Anneleri –
İnsan Hakları Derneği
İstanbul Şubesi Gözaltında Kayıplara Karşı Komisyon