Nimet Tanrıkulu’nun Yanındayız
1986 yılında, askeri darbenin hemen ardından kurulan İnsan Hakları
Derneği’nin kuruluşundan itibaren yer alan insan hakları savunucusu Nimet
Tanrıkulu, 29 Kasım 2024 günü Ankara’da 7. Sulh
Ceza Mahkemesi’nin verdiği kararla akıl dışı bir biçimde tutuklandı.
Nimet Tanrıkulu aynı zamanda 78’liler Hareketi’nin kuruluşunda yer alan
ve feminist kimliği ile uluslararası çapta tanınan bir kadındır. Nimet, 26
Kasım 2024 günü sabah evine düzenlenen bir polis
operasyonunda gözaltına alındı. Ataköy polis merkezinde bir süre tutulduktan
sonra Ankara Terörle Mücadele Şubesi ekipleri tarafından alınarak Ankara’ya
götürüldü, 29 Kasım’a kadar gözaltında tutuldu. Nimet’in gözaltına alındığı
operasyonda birbirleriyle hiç ilgisi olmayan 14 kişi gözaltına alındı.
Bu 14 kişi sivil siyasetçiler, sendikacılar ve insan hakları savunucularıydı. Dosyada ortak hiçbir konu söz konusu olmamasına rağmen aynı
dosyanın içinde soruşturuldular ve 9 kişi tutuklandı. Nimet Tanrıkulu’nun örgüt
üyesi olduğu iddiasıyla tutuklanmasına gerekçe yapılan konular, son derece
hukuk dışı olduğu gibi aynı zamanda akıl dışı. Dosyada Kerem isimli bir
itirafçının bazı kişiler hakkında yaptığı asılsız suçlamalar, temel alındı.
Nimet Tanrıkulu’nun 2012, 2013, 2014 yıllarında birçok uluslararası seyahati
olduğu gibi Erbil ve Süleymaniye’ye de birkaç defa gittiği zaten yasal çıkışlar
olduğu için pasaportunda belirli. Nimet Tanrıkulu ifadesinde Erbil ve Süleymaniye’ye gittiğini, Erbil’e
tanınmış Kürt iş kadını Ferda Cemiloğlu’nun davet üzerine gittiğini
Süleymaniye’ye de birkaç kere gazeteci Celal Başlangıç’la gittiklerini çünkü
orada bir yayınevi kurma çabalarının olduğunu ancak bunun ekonomik nedenlerle
yapılamadığını söyledi. Bunların hepsi zaten devletin kayıtlarında, pasaport
belgelerinde, havaalanı giriş çıkış kayıtlarında belirli. Ancak
birçok dosyada asılsız
ifadeler veren Kerem
isimli itirafçı Nimet
Tanrıkulu’nu bir kez Nurettin Demirtaş’la görüşürken
gördüğünü söyledi. Böyle bir durumun olmadığını Nimet Tanrıkulu defalarca
açıklamaya çalışmasına rağmen mahkeme bunu ciddiye almadı. Nimet Tanrıkulu’nun katıldığı Kürt kadınlarının ortak
toplantısı bir başka gerekçe olarak gösterildi. Bunun dışında yine
akıl dışı bir biçimde Nimet Tanrıkulu’nun hakkında soruşturma olan bazı
kişilerle aynı otelde kaldığı iddiasına yer verildi.
İnsan hakları savunucuları olarak şunu çok iyi biliyoruz ki muhalif
kesimde yer alan ya da insan hakları hareketi içinde, feminist hareket içinde,
Kürt hareketi içinde yer alıp da hakkında soruşturma
yapılmayan tek bir kişi yoktur. Kişinin kaldığı otelde kimlerin kaldığını
bilmesi mümkün olmadığı gibi hakkında soruşturma olan bir kişinin
otelde kalması gibi bir suçlamada zaten yapılamaz. Kaldı ki anayasanın 38. Maddesi son derece
açıktır. Anayasanın 38. Maddesi “suçluluğu hükmen sabit oluncaya kadar hiç
kimse suçlu sayılamaz” demektedir. Oysa ki ne yazık ki Sulh Ceza Hakimi
hukukun bu temel prensibini hiçe sayarak Nimet’in kaldığı otelde hakkında
soruşturma olan kişilerin bulunmasını suç saymıştır. Bu tür benzer suçlamalar
zamanında Devlet Güvenlik Mahkemeleri’nde de yapılmış yine Devlet Güvenlik
Mahkemeleri’nde kullanılan
Nimet
Tanrıkulu bir insan hakları savunucusudur, bir feministtir ve 78'liler
Hareketi'nin önemli figürlerinde biridir. Nimet Tanrıkulu uluslararası ödüller
almış yine dünya çapında tanınan bir insan hakları savunucusudur. Aynı zamanda
Cumartesi Anneleri eyleminin başlangıcından beri yer alan bir kadındır. Bu
nedenle Nimet Tanrıkulu hakkında asılsız gerekçelerle verilen tutuklama
kararını asla kabul etmiyoruz. Bu karar tüm sivil toplumu susturmaya,
korkutmaya yönelik bir karardır. İnsan hakları savunucuları bugüne kadar
yaşadıkları tüm hak ihlallerine rağmen biatsız bir şekilde mücadelelerini devam
ettirmektedirler. Nimet Tanrıkulu da bu insanlardan biridir ve Nimet Tanrıkulu
insan hakları mücadelesinden asla ödün vermeyecek bir kişidir. Bizler onun
arkadaşları İnsan Hakları Derneği ve 78'liler Hareketi olarak Nimet
Tanrıkulu'nun sonuna kadar yanındayız.