TBMM Başkanlığı'na Mektup
Sayın Başkan Numan Kurtulmuş,
Meclis
Başkanlığı’na
Coğrafyamızda, kadına yönelik şiddetin
ne kadar artmış olduğu, tarafınızca da bilinmekte. Geçtiğimiz aya baktığımızda 1 ayda 48 kadının öldürülmüş olması çok önemli ve vahim bir sayı.
Devlet dilinin
sertleştiği, ötekileştirici bir dil kullanıldığı, nefretin körüklendiği her
dönemde bu şiddet ve nefretten ilk
önce payını alan ne yazık ki kadınlar ve kız çocukları olmakta. Son dönemde coğrafyamızda yaşanan kadın ve kız çocuğu cinayetlerine baktığımızda bu durum çok net
bir şekilde ortaya çıkıyor.
Sayın Meclis
Başkanı, bugüne kadar tüm dünyada kadına yönelik şiddet konusunda imzalanmış en kapsamlı sözleşme olan İstanbul Sözleşmesi
11 Mayıs 2011 tarihinde Avrupa Konseyi Bakanlar Kurulu’nun İstanbul’daki toplantısı sırasında imzaya açıldı ve ilk imzacı devlette
Türkiye Cumhuriyeti devleti
oldu. Bu sözleşme
kadınlara karşı gerek aile içinde gerekse yaşamın
her alanında işlenen şiddet fiilinin cezalandırılması ve özellikle
toplumsal cinsiyetçi bakış açısının tartışmaya açılması açısından çok önemliydi. Şunu unutmamak gerekir ki İstanbul Sözleşmesi, bizim coğrafyamızda verilen bir kadın mücadelesinin ürünüydü.
Diyarbakır’da
kocası tarafından annesi katledilen, kendisi de ağır yaralanan Nahide Opuz’un
iç hukukta gerekli sonucu alamayıp
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne yaptığı başvurudan sonra Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin verdiği
karar sonrası Avrupa Konseyi tüm üye devletleri kadına yönelik şiddet konusunda bir sözleşme hazırlamaya davet etti. Bu sözleşmenin hazırlanmasında feminist kadın hukukçuların çok büyük bir etkisi oldu. Bugüne kadar kadına yönelik
şiddet konusunu en kapsamlı şekilde
değerlendiren bu sözleşme
kadınlar için çok önemliydi. Maalesef
ki yaşadığımız coğrafyada sözleşme imzalanmış olsa da yeterince
uygulanmadı. Ama yine de sözleşmenin varlığı bile kadınlara sağladığı
duygusal destek ve güven açısından
son derece önemliydi. Bu sözleşme sizin tarafınızca da bilindiği üzere 20 Mart
2021 günü 3718 sayılı Cumhurbaşkanı
kararı ile Türkiye açısından feshedildi. Türkiye Cumhuriyeti devleti Avrupa
Konseyi İstanbul Sözleşmesi’nden imzasını geri çekti.
Avrupa Konseyi İstanbul Sözleşmesi’nden imzanın çekilmesi ne yazık ki kadına yönelik şiddet konusunda toplumsal algının olumsuz yönde etkilenmesine neden oldu, kadına yönelik şiddet ve kadın cinayetlerinde büyük bir artış gözlendi. O nedenle bizler insan hakları savunucusu kadınlar olarak Avrupa Konseyi İstanbul Sözleşmesi’nin kadınlar açısından yaşamsal anlamda önemli olduğunu düşünüyoruz ve Meclis Başkanı olarak söz konusu sözleşmeyi yeniden meclisin gündemine getirme görevinizi size hatırlatmak istiyoruz.
Bu mektup size
25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü’nde gönderilmekte. Böyle bir günde kadına yönelik şiddetin bu kadar
yükseldiği bir coğrafyada yaşayan insan hakları savunucusu kadınlar olarak size görevinizi
hatırlatmak istiyoruz. Avrupa Konseyi İstanbul Sözleşmesi’nden imzanın çekilmesinin hiçbir haklı nedeni
yoktur ve kadın hakları açısından son derece ağır bir darbedir.
Bu nedenle
sizden Avrupa Konseyi İstanbul Sözleşmesi’ni meclis gündemine yeniden
getirmenizi ve imzaya açmanızı talep ediyoruz.
Saygılarımızla,
İnsan Hakları
Derneği Merkezi Kadın
Komisyonu