İNSAN HAKLARI SAVUNUCULARI ÜZERİNDEKİ YARGI BASKISINA SON! HATİCE ONARAN SERBEST BIRAKILSIN!
Üyemiz, yıllardır Hapishane
Komisyonumuzda mahpus hakları ve hasta mahpusların tedavi hakkına erişimi için
mücadele eden mücadele arkadaşımız Hatice Onaran’ın, Gebze Kapalı Kadın
Hapishanesi’ne konulmasının 34. Gününde, bir kez daha haksız ve hukuksuz
mahkumiyet kararını kabul etmediğimizi ilan ediyoruz.
Hatice Onaran; hapishanedeki yakını
ve derneğimize yardım başvurusunda bulunan birkaç mahpusa insani bir
duyarlılıkla, 450 lira gibi cüzi miktarda bir parayı hapishane idaresi hesabına
yatırdığı için “Terörizmin Finansmanının Önlenmesi Hakkındaki Kanuna Muhalefet”
suçlamasıyla 4 yıl 2 ay hapis cezasıyla cezalandırılmıştır.
Bu karar insan haklarına, hukuka,
akla ve vicdana aykırıdır!
Mahpuslara para yatırmak ve
mahpusların hesabına yatırılan paranın nasıl harcanacağı “Hükümlü ve
Tutukluların Emanete Alınan Kişisel Paralarının Kullanımına Dair Yönetmelik”
ile düzenlenmiştir.
Birincisi; Mahpuslara elden para
verilmez, mahpus adına cezaevi idaresine yatırılır. Yönetmeliğin 5. Maddesine
göre; “Banka ve posta aracılığıyla gelen veya ziyaretçiler tarafından hükümlü
ve tutukluların nam ve hesabına yatırılan paralar, idarece görevlendirilecek
bir personel tarafından alınarak kaydedilir. Müdürü bulunan kurumlarda, hükümlü
ve tutuklular hiçbir şekilde yanlarında nakit para bulunduramaz.”
İkincisi; Mahpus adına cezaevi
idaresi hesabına yatırılan para da mahpuslara elden verilmez. Bakanlıkça
belirlenen haftalık limit dahilinde elektronik para ödeme sistemi ya da cezaevi
idaresi hesabından doğrudan kantin hesabına aktarılır.
Yönetmeliğin 8. Maddesine göre;
“Müdürü bulunan kurumlarda kalmakta olan hükümlü ve tutukluların yapacakları
harcamalar, nakit hareketi olmaksızın tutulan kayıtlar üzerinden gerçekleştirilir.
Hükümlü ve tutuklular, Bakanlıkça belirlenen haftalık limit dâhilinde, nakit
hareketi olmaksızın, elektronik para ödeme sistemi bulunan kurumlarda bu sistem
aracılığıyla, diğer kurumlarda doğrudan emanet para hesabından kantin hesabına
aktarılan para üzerinden harcama yaparlar. Emanet para hesabında para
bulunmaması ya da mevcut paradan daha fazla tutarda alışveriş yapılmak
istenmesi veya Bakanlıkça belirlenen haftalık limitin aşılması durumunda
ihtiyaç istem formu işleme konulmayarak kendisine bilgi verilir.
Mahpuslar adına cezaevine yatırılan paranın kullanım tasarrufu tamamen
idarenin yetkisindedir. Kullanımı yönetmelikçe belirlenmiş olan mahpuslara
yatırılan paranın “Terör Örgütünün Finansmanı” olarak değerlendirilmesinin
hukuka aykırılığı su götürmez bir gerçektir.
Çalışma arkadaşımız Hatice ONARAN ile
ilgili verilen mahkûmiyet kararının gerçek amacı; mahpusların hapishanede
ekonomik ve sosyal haklarından mahrum bırakılmasıdır. Hapishanelerde artan hak
ihlalleri ve tecridin ağır etkileri ile mücadele eden mahpuslar ekonomik olarak
da yıpratılmaya, yalnızlaştırılmaya çalışılmaktadır. İçme suyu ve temizlik
malzemelerini dahi parayla satın almak zorunda olan mahpuslara ekonomik desteği
engellemek için akıl almaz yollara başvurulmaktadır.
Terörün Finansmanı Yasası, uzun
süredir hapishanelerdeki mahpuslara para yatıran ailelere, vasilere,
avukatlara, yakınlarına ve insan hakları savunucularına yönelik yargısal baskı
aracı olarak kullanılmaktadır.
Yargı; Türkiye’nin taraf olduğu “BM
Terörün Finansmanının Önlenmesine Dair Uluslararası Sözleşme” ve 7262 sayılı
kanunu, devletin sırf uluslararası kredi derecelendirme kuruluşlarından
(Moody's, Standard and Poor's, Duff & Phelps, Fitch IBCA ve Thomson
Bankvvatch gibi) aldığı kırık notları düzeltmek ve sıcak para sıkışıklığını
aşmak için amacına aykırı bir şekilde kullanılmasına alet edilmektedir.
Normalde çetelerin kara para
işlemlerini ve DAİŞ gibi örgütlerin ekonomik kaynaklarını kısmak için getirilen
düzenlemelerin; mahpuslara para yatıran ailelere, vasilere, avukatlara,
yakınlarına ve insan hakları savunucularına yönelik yargı baskısı olarak
kullanılması açık manipülasyondur.
Sevgili üyemiz Hatice Onaran gibi
binlerce kişiye haksız bir şekilde dava açarak, uluslararası kredi
kuruluşlarına biz devlet olarak “terörün” finasmanıyla mücadele ediyoruz bizim
kredi notumuzu yükseltin mesajı vermeye çalışanlara, bu uygulamaya çanak tutan
uluslararası kurumlara sesleniyoruz; İnsan hakları savunucuları olarak bu
konuda manipülasyonu engellemek ve gerçekleri açığa çıkarmak üzere her türlü
girişimde bulunacağımızın ve üzerimize düşeni yapacağımızın bilinmesini
istiyoruz.
Mahpusların temel ihtiyaçlarının
devlet tarafından karşılanması gerektiğini ve mahpuslarla dayanışmanın suç
olmadığını savunan bizler, bugün üyemiz Hatice Onaran ile dayanışmak amacıyla,
para gönderiyoruz.
Adalet
Bakanlığı’nı uyarıyoruz; 60 yaşında, yüzde 79 engelli raporu olan ve kolon
kanseri tedavisi gören ağır hasta mahpus Hatice Onaran, kanunlara uygun biçimde
para yatırma işlemi gerçekleştirdiği için hayati riski olan hastalıkları
dikkate alınmadan hapishaneye konulmuş ve 34 gündür Gebze Kapalı Kadın Hapishanesi’nde
tutulmaktadır. Hatice Onaran’ın,
hastalıklarının tedavi ve takibi yanında özel beslenme ve hijyenik bir
ortamda yaşama ihtiyacı bulunmaktadır. Bu koşullar hapishane koşullarında
sağlanamayacağından kanser hastalığının nüks etmesi, yayılması ihtimali
güçlenmektedir.
Başta Adalet Bakanlığı, Bölge Adliye Mahkemesi Ceza Dairesi Başkanlığı
ve Yargıtay Başsavcılığı olmak üzere bütün ilgili kamu görevlilerini Hatice
ONARAN hakkındaki bu hukuksuzluğu düzeltmek için harekete geçmeye çağırıyoruz.
Hatice Onaran
hakkındaki hukuksuz karar derhal düzeltilmeli, hastalık durumu ve hapishane
koşullarının sağlığına olumsuz etkileri de göz önüne alınarak derhal serbest
bırakılmalıdır!.
İNSAN
HAKLARI DERNEĞİ İSTANBUL ŞUBESİ