Kulp’ta gözaltında kaybedilen 11 köylü için Adalet İstiyoruz!
Türkiye tarihinin en önemli yargı
krizini yaşadığı bir dönemde Cumhurbaşkanı Erdoğan: “Cezasızlık algısını
ortadan kaldırmak, toplumun güvenlik ve adalet konusundaki kaygılarını süratle
gidermek boynumuzun borcudur.” dedi.
Biz de diyoruz ki; Türkiye’de
cezasızlık algısı değil; cezasızlığı bir yönetim tekniği olarak kullanan
iktidar sorunu var!
Hukuku, Anayasa’yı, uluslararası
sözleşmeleri değil, siyasi iradeyi takip eden bir yargı pratiği var. Adalet
sistemini çürüten, çökerten siyasi iradenin yarattığı derin bir hukuk devleti
krizi var.
Kayıp yakınlarını sistematik bir
inkar ve cezasızlıkla karşı karşıya bırakan, onların sorunlarına çözüm bulma
yükümlülüğünü yerine getirmeyenler cezasızlığı ortadan kaldırmaktan söz edemez.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’a sesleniyoruz: Cezasızlığa son vermek istiyorsanız, önce
bizi görün, duyun! İşe, zorla kaybetmeleri bir suç olarak tanımlamakla
başlayın, BM Kayıplar Sözleşmesi’ni imzalayarak ve uygulayın.
1020. haftamızda, Türkiye’de
yargının nasıl işlediğine, cezasızlığın nasıl ilmek ilmek örüldüğüne dair
Kulp’ta gözaltında kaybedilen 11 köylünün dosyasını kamuoyu ile paylaşıyoruz.
8 Ekim -25 Ekim 1993 tarihleri
arasında General Yavuz Ertürk Komutasındaki Bolu Tugayı tarafından yürütülen
askeri operasyonda Kulp ve Muş’a bağlı dağınık köy ve mezralardan çok sayıda
köylü gözaltına alındı.
Askerlerin konuşlandığı Kulp Alaca
köyü yakınlarındaki alana götürülen köylüler iki hafta kadar süren operasyon
boyunca burada tutuldu. Bu süre içinde aileleri onlara yiyecek götürdü.
Köylülerden bazıları süreç içinde serbest bırakıldı. Operasyonun son gününe
kadar tutulan 11 köylüden ise bir daha haber alınamadı.
Aileler, tüm ilgili mercilere
yaptıkları başvurulardan bir sonuç alamadı. Diyarbakır DGM Başsavcılığı etkin
bir soruşturma yapmadan 29 Nisan 1997 tarihinde dosyada takipsizlik kararı
verdi.
Oysa AİHM, 31 Mayıs 2001 tarihli
kararında Türkiye’yi 11 kayıp kişinin ölümünden sorumlu olduğu ve etkili bir
soruşturma yürütmediği için mahkûm etti. ( Başvuru No:23954/94)
Uzun süre boyunca yasak bölge ilan
edilen Kepir mezrasında 2004 yılında insan kemikleri bulundu. Ailelerin ve
İHD’nin çabaları sonucunda söz konusu kemikler Kulp Cumhuriyet Savcılığı
tarafından İstanbul Adli Tıp Kurumu’na gönderildi. Kimliklendirme çalışması
sonucunda kemiklerin kaybedilen köylülere ait olduğu kesinleşti.
Yapılan başvuru üzerine Türkiye
Büyük Millet Meclisi İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu iddiaları yerinde
inceledi. Hazırladığı raporun sonuç bölümünde “Komisyonumuz Bolu Komando
Tugayı’nın düzenlemiş olduğu operasyon sırasında kimi kişilerin gözaltına
alındığına ve daha sonra kaybolduklarına kanaat getirmiştir.” denildi.
Ailelerin ısrarlı başvuruları
sonucunda 2013 yılında yeniden açılan soruşturmada Diyarbakır Savcılığı’nın
düzenlediği iddianame mahkeme tarafından kabul edildi ve Tuğgeneral Yavuz
Ertürk hakkında 11 kez müebbet ve 25 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava
açıldı.
Ancak köylülere ait kalıntıların bir
toplu mezarda bulunmasına, AİHM’in mahkumiyet kararına, TBMM Raporuna rağmen
Ankara 7. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen dava 19 Eylül 2018 tarihinde sanığın
beraati ile sonuçlandı. Ailelerin istinaf başvuruları reddedildi. Bunun üzerine
aileler temyiz talebiyle Yargıtay’a başvurdu. Yargıtay 1. Ceza Dairesi, inceleme
tamamlanmadan, evrensel hukuku yok sayarak 19 Mart 2024 tarihinde dosyada
zamanaşımından düşme kararı verdi. Aileler, aynı yıl Anayasa Mahkemesi’ne
başvurdu.
1020. haftamızda 11 köylünün
gözaltında kaybedilmesi ile ilgili 31 yıldır devam eden cezasızlığa son
verilmesini; maddi gerçeğin açığa çıkartılarak bu suçtan sorumlu olanların
cezalandırılmasını talep ediyoruz.
Kaç yıl geçerse geçsin; Mehmet Salih
Akdeniz, Celi Aziz Aydoğdu, Behçet Tutuş, Mehmet Şerif Avar, Hasan Avar, Bahri
Şimşek, Mehmet Şah Atala, Turan Demir, Abdo Yamuk, Nusreddin Yerlikaya, Ümit
Taş için, tüm kayıplarımız için adalet istemekten, devletin evrensel hukuk
normları içinde hareket etmek zorunda olduğunu hatırlatmaktan vazgeçmeyeceğiz.
Cumartesi Anneleri
İnsan Hakları Derneği İstanbul
Şubesi
Gözaltında Kayıplara Karşı Komisyon